Zifaf (Gerdek) Gecesi Adabı

    Düğün gecesi damat en yakın camiye yatsı namazına gider. Camiden gelince düğün evinin kapısı önünde cemaatle birlikte dua edilir. Zifaf, illa gece olmaz. Gündüz de olabilir ama daima gecenin sessizliği ve sakinliği tercih edilir.

   Bütün bir ömür boyu ve özellikle düğün günü ve gecesi alkollü içkilerden kaçınılır. Zira alkollü içkiler haramdır ve cinsel mutluluğun da amansız düşmanıdır. Tarlaya sarhoş tohum atmak en büyük hatadır.

   Gerekli maddi ve manevi temizlik ve hazırlıklar tamamlanır. Temiz bir banyo, güzel giyim, güzel koku, sakal-bıyık traşı, ağız temizliği…gibi

   Zifaf odası özel hazırlanmalıdır. Mümkün mertebe gürültü, kalabalık ve huzur bozucu etkilerden uzak olmalı, rahatsız edilmeme konusunda güvenli bir yer olmalıdır.

    Damat, euzü besmele çekerek sağ ayağıyla gelinin odasına girer.

    Damad, güleryüz ve neşe ile gelinin odasına girer, eşine selam verir. İçerde yenge veya büyükler var ise büyüklerin elleri öpüldükten sonra içerdekiler de damatla geline mutluluklar dilerler ve odadan çıkarlar. Kapı besmele ile kilitlenir.

    Damat, elini gelinin başına koyarak besmele ile Hz. Peygamberin tavsiye ettiği duayı okur:

     “Sizden biriniz bir kadınla evlendiği vakit elini onun alnına (perçemine) koysun, besmele çekerek Allah’ın adını ansın, sonra da bereketle dua ederek şöyle desin:

     – Ey Allahım! Senden onun hayırlı olanını ve hayırlı olan huy ve tabiatını dilerim, yine onun şerlisinden ve şerli olan huy ve tabiatından sana sığınırım.” (Buhari, Ebu Davud, Nikah: 46).

    Sonra damat ile gelin, böyle mutlu bir evlilik kurdukları için Cenab-ı Hakka şükür olarak ikişer rek’at şükür namazını birlikte veya ayrı ayrı kılarlar. Namazdan sonra da Cenab-ı Allah’a ellerini açarlar, kendilere verdiği bu nimetlerden ve mutluluktan dolayı şükrederler. Bu mutluluklarının devamı, dünya ve ahiret saadeti için birlikte dua ederler. Cenab-ı Hakk’tan hayırlı evlat, helal ve bol rızık dilerler ve şöyle dua ederler, gelin de amin der:

“Allah’ım! Eşimi ve ailesini benim için bereketli kıl. Beni ve ailemi de eşim için bereketlendir. Hayırlarda birleştirdiğin sürece bizi birlikte yaşat. (Dünya va ahiret mutluluğumuz için) ayrılık gerektiğinde bizi ayır.” (Taberani, (2/21-3)).

   Bu dua ayrı ayrı da yapılabilir.

   Damat, gelinin yatsı namazını kılıp kılmadığını sorar ve kılmamış ise kılmasına müsaade eder. Tabii adetli olup olmadığını da sorar ve ona göre davranır. Eğer adetli ise cinsel birleşmeye girmez, sabreder, sohbete başlarlar.

   sohbet ederken heyecanlarını giderirler. Birbirlerine yiyecek ve tatlı ikram ederler. Şakalaşırlar.

İmam Ahmed, Müsned’inde şu rivayeti zikretmiştir:

“Esma Binti Yezid b. es-Seken şöyle dedi: Ben Hz. Aişe’yi (r.a) bakılması için süsledim, sonra Peygamber (s.a.v) onun yanına geldi, kendisine büyük bir bardakla süt getirildi ve o sütten içti, sonra sütü Hz. Aişe’ye verdi, Hz. Aişe utandı ve başını eğdi.” (Ahmet b. Hanbel.)

    Diğer bir hadiste de Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

 “İman bakımından en kamil mü’min, ahlakı en güzel olan ve ailesiyle en çok şakalaşandır.” (Tirmizi. Nesai.)

    Herşeyin adabı olduğu gibi ailesine yakın olmanın da adabı vardır. Hadis-i Şerifte;

“Ailesine yakın olmak isteyen bir kimse, şu duayı okusun: “Ey Allahım! Beni şeytandan, şeytanı da, bize vereceğin çocuktan uzaklaştır.” Kim bu duayı okursa, doğacak olan çocuğuna şeytan zarar vermez” buyurulmuştur.

   Cinsi münasebet esnasında üstleri kapalı olmalıdır. Üstleri açık olarak yapılan cinsi münasebetten hasıl olacak çocuk hayasız olur.

   Bir hadis-i Şerifte şöyle buyurulmuştur:

   Bunun sebebi, tam bir şehvetle meydana gelecek çocuğun gürbüz olması, aynı zamanda kadının da nefsinin tatmin edilmiş olmasıdır. Kadının nefsi tatmin edilmeyince zinaya sevkedilmiş olur.

   Kadınla birleşmede, karın tok olmamalıdır. yemeği tamamı ile hazmedip, bedeni ne pek sıcak, ne de pek soğuk olmalı. Şehveti tam kıvama geldiğinde cinsi münasebette bulunmalıdır.

    Cima (helalin eşinle Cinsel İlişki) Faydaları : Bedeni kuvvetli, kalbi mesrur, aklı ziyade yapar. sevda, safra ve diğer hastalıklardan kurtulur.

   Cima mahallinde ne çocuk, ne de hayvan bulunmalıdır.

   Bir adam, karısının güzel olduğunu başkasına söylememeli, kadın da gördüğü güzel kadınları kocasına açmamalıdır. çünkü bu gibi sözler fitneye sebep olur.

   Kadın ve erkek arasındaki sırları, fayda umulmadıkça söylemek mekruhtur.

   Fazla cinsi münasebet hem bedene, hem de göze zafiyet getirir. Hz. Ali (R.A.) :

“İtidal üzere cima’da topuklara ilik, gözlere nur, bedene kuvvet sağlanır.” demiştir.

   Pek yaşlı bir kadınla, çok küçük yaşta bir kızla ve hasta kadınla cima etmemelidir. Kadınla hayz (ay-başı hali), nifas (lohusalık) halinde münasebette bulunmak haramdır. Helal olduğuna inanan, dinden çıkar, kafir olur. Rasulüllah’a (S.A.V.),

“Hayz halinde ailesi ile cima edene ne lazım gelir.? diye sorulunca :

“Bir veya yarım dinar sadaka verirse ona kefaret olur” buyurmuştur.

   Bir kimsenin, karısı hayz halinde iken, göbeğinden diz kapağına kadar olan azasından faydalanması caiz değildir. Çünkü bu, haram olan cima’ya sebep olur. Nefsini teskin etmek için karısını öpmek, sıkmak ve gömleğinin üzerinden faydalanmakta bir beis yoktur.

   Kadının, kadınla münasebeti de asla caiz değildir. Böyle yapan kadınlar, zina yapmış olurlar. Bunların yıkanmaları lazım gelir.

   Erkek ve Kadın cima’dan sonra elini ve avret yerini yıkamalıdır.

zifaf gecesi cima (cinsel ilişki ) ile ilgili daha detaylı bilgi için tıklayınız

 kaynak : Mürşid-i Müteehhilin Evlilere Rehber ve evlilik ve cinsel hayat asım uysal