Ramazan-ı Şerif’in Faziletleri
Âyet-i Kerîme ve Hadîs-i Şerîflerle Fezâil-i Ramazân-ı Şerîf
Allah Te‘âlâ, mahlûkatı içerisinde bazı insanlara, bazı zamanlara, bazı yerlere, bazı hayvanlara ve bazı varlıklara özel değer atfetmiştir. Nitekim başta Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) olmak üzere Peygamberlere ve Onların kurduğu manevî sofradan istifade eden insan-ı kâmiller gibi bazı insanlara değer vermiştir. Cuma günündeki bir âna, Cuma gününe, üç aylara, Ramazân ayı gibi bazı zamanlara, Mekke, Medine, Kudüs gibi bazı yerlere, Salih (Aleyhisselâm)ın devesi, ashâb-ı kehf’in köpeği gibi bazı hayvanlara da değer vermiştir.
Allah Te‘âlâ’nın kıymet ve değer atfettiği zaman dilimlerinden bir tanesi de senenin on iki ayı içerisinden ayların sultanı seçtiği Ramazân ayıdır. Bir şeyin değer ve sırrı, o şeye değer verenin büyüklüğü ve yüceliği nisbetindedir. Ramazân ayına da değerini Allah Te‘âlâ verdiği için, onun büyüklüğü ve yüceliği, farkında olamadığımız kadar büyük ve sırları vâkıf olunup nakledilenlerden çok daha fazla olsa gerektir. Diyebiliriz ki, Ramazân ayının her saniyesi, dakikası, saati, günü, gecesi baştan sona, belki de sonsuz sırları, bereketleri, esrarengizlikleri içerisinde barındırmaktadır.
Biz de bu yazıda Ramazân ayının birtakım fazilet ve meziyetlerine dikkat çeken âyet, hadis, sahâbe kavli, tabiin ve büyüklerin amellerinden bir nebze nakletmeye çalışacağız.
Ramazân Ayı, Kur’ân ve Diğer Semâvî Kitapların İndirildiği Bir Aydır
Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, c. 28, s. 191, no: 16984; Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, c. 22, s. 75, no: 185.
Vâsile ibni Eska (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “İbrahim’in sahifeleri Ramazân’ın ilk gecesi indirilmiştir. Tevrat, Ramazân’ın altısında indirilmiştir. İncil, Ramazân’ın on üçünde indirilmiştir. Zebur, Ramazân’ın on sekizinde indirilmiştir. Kur’ân, Ramazân’ın yirmi dördünde indirilmiştir.”
Allah Teâlâ, Kur’ân’ın Ramazân ayında indirildiğine dair şöyle buyurmuştur:
[2] Bakara Sûresi:185
“Kur’ân’ın kendisinde indirildiği Ramazân Ayı, insanlara bir hidayettir.”[2]
“Muhakkak ki Biz, O’nu Kadir gecesinde indirdik.”[3]
[3] Kadir Sûresi:1
Dolayısıyla Ramazân ayı, Kur’ân ayıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Ramazân’da her gece Cebrail (Aleyhisselâm)la buluşur ve Kur’ân dinleşirlerdi.[4] Hatta her sene bir defa yaparken, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in vefat ettiği sene Kur’ân-ı Kerîm’i iki defa Cebrâil (Aleyhisselâm)la mukabele yapmıştır.[5]
[4] Buhârî, Bedü’l-Vahiy, no: 6; Müslim, Fezâil, no: 50-(2308).
[5] Buhârî, İsti’zân, no: 6285; Müslim, Fezâilü’s-Sahâbe, no: 98-(2450).
Ramazân Ayı, Terâvîh ve Teheccüd Ayıdır
Buhârî, Îmân, no: 37; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, no: 173-(759).
Ramazân ayının geceleri teravihle aydınlanır, gündüzleri de oruç ve tesbihâtla nurlanır. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazân’ın gecelerini ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.”
Ramazân Ayı, Günahlara Keffâret Bir Aydır
[7] Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, c. 2, s. 243, no: 2022; İbn Hibbân, es-Sahîh, c. 3, s. 188, no: 907.
Cabir ibni Semüre (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Cebrail bana geldi… Dedi ki: Ey Muhammed! Ramazân ayına ulaşıp, kendini Allah’a affettirmeden ölüp de cehenneme girdirilen kimseyi Allah rahmetinden uzak etsin! Âmin, de. Ben de: Âmin, dedim!”[7] Diğer bir rivayette de böyle bir kimse için: “Burnu sürünsün” buyurulmuştur.[8]
[8] Tirmizî, Deavât, no: 3545.
Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “…Büyük günahlardan sakınıldığı zaman iki Ramazân arasındaki günahlar silinir!”
Müslim, Tahâret, no: 16-(233).
Ramazân Ayı, Cömertlik ve İhsânda Bulunma Ayıdır
Buhârî, Bedü’l-Vahiy, no: 6; Müslim, Fezâil, no: 50-(2308).
Nitekim İbn Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ) demiştir ki: “Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu zaman da Ramazân’da idi.”
Buradaki cömertlikten maksad, her türlü cömertliktir. İlim, mal-mülk, Allah’ın dini ve insanların hidayeti uğrunda canını dişine takma, her yönden insanlara faydalı olmaya çalışma cömertliklerini de içermektedir.
kaynak: Malatya Sıla Derneği