Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

161. MEKTUP

0 174

 

MEVZUU : Sülûk menzillerini sürüp geçmekten maksad, nefsin itmimanına mevkuf olan hakikî imanın husulü olduğunun beyanı..

***

NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla Salih Bedahşî’yi yazmıştır.

***

Bilesin ki,

Sülûk menzillerini dürüp geçmekten maksad: Hakiki imanın husul bulmasıdır. Bu hakikî iman dahi, nefsin itminan bulmasına bağlıdır.

Nefis, itminan derecesine kavuşmadıkça, necat tasavvur edilemez. Kalbin siyasî idare saltanatı, nefis üzerine kurulmadıkça; nefsin itminan mertebesine geçmesi olmaz.

Kalbin siyasi idaresi dahi; ancak, nefis tarafından gelen bütün işlerden boş olması ile müyesser olur. Bundan sonradır ki: Hakkın zatından gayrı her şey için, alakadan yana kalbin selâmeti hâsıl olur.

Kalbin bu gibi alâkadan selâmet bulması ise.. Yüce Hakkın zatından gayrını unutması iledir.

Yüce Hakkın zatından gayrına kıl kadar bir şuur yeri kalbde kalsa, onun için selâmet uzaktır..

Ne saadet kalbini Rabbına teslim edene..

Çalışmak: Kalbin selâmeti bulununcaya ve iş, nefis itminana varıncaya kadar lâzımdır.

— «Bu, Allah’ın fazlıdır; onu dilediğine verir. Ve Allah, büyük fazlın sahibidir.» (62/4)

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.