189. MEKTUP
MEVZUU : a) Bir çok meşguliyet içinde fukarayı (ehlûllahı, velîleri dervişleri) hatırlamanın fazileti..
b) Dünya metama kanmaktan sakındırmak..
c) Kalb zikrine tazim.
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Şerafeddin Hüseyin’e yazmıştır.
***
Âlemlerin Rabbı Allah’a hamd olsun. Resullerin efendisine ve onun pâk âlinin tümüne salât ve selâm..
Necib Aziz Reşid oğlumuz Şerafeddin Hüseyin’in mektubu ulaştı. Ferahı mucib oldu, sevinç getirdi.
Ne güzel bir nimettir ki, bu kadar çeşitli bağlantıları arasında, bu hiç bir varlığı olmayan fukara (ehlullah, veliler veya dervişler,) unutulmuyor; hatırlanıyor.
Bu hatırlama durumu: Faydalanmaya ve faydalı olmaya sebeb olan en kuvvetli münasebetten haber vermektedir.
***
Açıklaması o mektupta yapılan bazı vakıalar (rüyalar) güzel ve asil olup manevî irtibata delillerin delilidir.
***
Ey Oğul,
Bu düşük dünyanın tazeliğine aldanmaktan; onun manasız muzahrafatına meftun olmaktan sakın. Zira dünyanın bir medarı ve itibarı yoktur; burası bir karar yeri dahi değildir. Bu mana, bugün her nekadar sizce bilinmiyorsa da; yarın makul gelecektir. Amma ne fayda.
Bir şiir:
Onun ki, sağırlık var kulağında, olmaz; Razı, nasihatim ağlamam da yaramaz..
***
Senin için uygun düşer ki: Kalb zikrinin devamına düşkün ve dalgın olasm. Ve böyle bir şeyi Yüce Allah’ın en büyük nimetlerinden bilesin..
Hiç tenbelliğe gitmeden, ara vermeden beş vakit namazını cemaatle kılmalısın.
Malının zekâtını, gönül hoşluğu ile, fakirlere ve çaresizlere vere
Haramlardan, şüpheli şeylerden kaçınmalısın ve halka şefkatli olmalısın..
İşte, halâs ve necat yolu budur. Vesselâm..