Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

Selamlaşma Adabı

0 884

Müminler kardeştirler. Müminler her nerede karşılaşırlarsa karşılaşsın lar, birbirlerine selam vermelidirler. Bu İslam dininin müminlere yüklediği bir sorumluluktur. Nitekim bir ayeti kerime’de Rabbimiz şöyle buyuruyor; “Size selam verildiği zaman, verilen selamdan daha iyi bir selam verin yahut aynısı ile mukabele edin.” Ayeti kerime, selamın önemini açıkça bize bildirmekte dir.
Müminler kardeştirler. Müminler her nerede karşılaşırlarsa karşılaşsın lar, birbirlerine selam vermelidirler. Bu İslam dininin müminlere yüklediği bir sorumluluktur. Nitekim bir ayeti kerime’de Rabbimiz şöyle buyuruyor; “Size selam verildiği zaman, verilen selamdan daha iyi bir selam verin yahut aynısı ile mukabele edin.” Ayeti kerime, selamın önemini açıkça bize bildirmekte dir.

Kainatın Efendisi Efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurdular; “Bizden başkasına benzeyen bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyin. Şüphesiz ki Yahudilerin selamı parmaklarla işaret, Hıristiyanların ki ise avuçla işaret etmektir.”

Müminlerin birbiri ile selamlaşmaları söz iledir. “Esselamu Aley küm” ya da “Selamun Aleyküm” Müminlerin selamı budur. Bir mümin “Esselamu Aleyküm” dediğinde, karşı taraf “Ve Aleykümüs Selam ve Rahmetullah” diye karşılık verir. Eğer ilk selam veren “Esselamü Aley küm ve Rahmetullah” derse, ona cevap veren mümin “Ve Aleykümüs Selamü ve Rahmetullahi ve Berakâtüh” demelidir. Eğer mümin “Esselamü Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatüh” diyerek selam verirse, ona da aynısı ile selam vermek gerekir. Şöyle ki “Ve Aleykümüs Selamü ve Rahmetullahi ve Berekâtüh” demelidir.

Selamın manası; “Ebedi mutluluk ve iki cihan selameti mümin kardeşimin üzerine olsun” demektir. Müminlerin birbirleri ile selamlaşırken dikkat edeceği bazı hususlar vardır:

1-) Selam veren de, selamı alan da seslerini rahatlıkla duyurabilecek şekilde çıkarmalıdır.

2-) Selam verilmeyecek kimseler vardır, bunlara riayet edilmelidir. Şu grupta olanlara selam verilmez: “İlim öğretim anında âlime, sesli bir şekilde Kur’an okuyana, vaaz–u nasihat eden âlime, mescitte namazı bekleyene, namaz kılana ve yabancı kadınlara selam verilmez.”

3-) Selam, sadece bir yere varıldığında ya da karşılaşıldığında değil, bir meclisten çıkarken de geride kalanlara selam verilmelidir.

4-) Mümin rastladığı her insana selam vermelidir. Selam verirken tanıdık olup olmamasına dikkat edilmemelidir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e en faziletli olan ameller sorulduğunda; “Yemek yedirmen ve tanıdığına da tanımadığına da selam vermendir” buyurdular.

5-) Binek üzerinde olan yaya yürüyene, küçük olan büyüğe, sayıca az olan daha çok olan kimselere selam verir.

6-) Selamlaştıktan sonra güzel olan, musafaha yapmaktır.

7-) Bir mümin, bir başka mümin kardeşine gıyabında selam gönderebilir. Bu selamı üzerine alan mümin, selamı muhakkak sahibine ulaştırmalıdır.

8 -) Mümin, evine girdiğinde ev halkına muhakkak selam vermelidir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.