Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

6. Nefs-i Marziyye

0 134

Eğer nefis, bu fikre hizmet ve sıdk ile sebât ve istikamette devamlı olur ve bu sûrette Hakk nezdinde de hâli makbûl bulunursa marziyyedir.

Nefs-i marziyye sahibi, bütün mevcudiyetiyle Hakk’ın emrine ram olur; ibadet ve taatta bulunur; ihlasla itaat edip hizmet görür;Allah celle celaluhu’na sıdk-i sebat ile istikamet üzere ve böylece Cenab-ı Hak kendisinden razı olur.

Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:

“Ey itminana ermiş nefis! Sen Rabbinden, Rabbin de senden razi olarak Rabbine dön! Kullarımın arasına katil ve Cennet’ime gir!” 458

Allahu Teala bu makamda nefs-i natıkadan razı olduğundan ismi marziyye olmuştur. Nitekim Hakk Teala bu nefse “Rabbine razı olmuş ve razı olunmuş olarak dön” kelamıyla hitap etmiştir.

Bu makamda nefs-i marziyyenin seyri, anillah (Allah’tan)dir. Alemi,şehadet alemidir. Yeri, hafidir. Hali, hayrettir. Varidi, şeriattir. Sıfatları,Allahu Teala’nin ahlakı ile ahlaklanmaktır; beşeriyyeti terk ve hüsn-i hulktur. Cenab-i Hak şöyle buyurmuştur:

“Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. ” 459

Hataları af, ayıpları örtmek, hüsn-i zan, herkese lutf ve şefkattir.İnsanlari tabiatlarının zulmetlerinden, ruhlarının nurlarını çıkarmak için onlara meyl ve muhabbettir. Lakin bu meyil ve muhabbet-fillahtır. Yani Allah için olduğundan makbuldür.Nefs-i emmare makamında olan meyil ve sevgi gibi değildir.

Bure’fet ve rahmettir. Zira nefs-i emmarede sevgi nefs için olduğundan kötü, çirkin, gaflet ve zulmettir. Bu ise nefs-i marziyyenin sıfatından olup halk ile Halık’in sevgisini birleştirebiliyor. Bu şaşılacak bir şey olup ancak bu makama kavuşanlara nasip olur.

Onun için bu makamda olan veli görünüşte insanlardan ayrılmaz ama batını kibrit-i ahmer gibi olup misli bulunmaz. Seçilmişlerin seçilmişidir;nur menbai, esrar madeni, sevilmişlerin önderidir. Bu makamda hal ilm-i ilahi dairesindedir.

Makamın sahibi şuhudunda ağyar kalmayıp kalbi, masivadan kurtulmuştur ve Allah’u Teala’nın ve insanların yanında beğenilmiştir.

Kendisi herşeyden razıdır ve onun (muhakkak ki Allahu Teala’nın razı olduklarından razıdır) değeri yüksektir. Bu kamilin seyri anillahtır. Bu makamda ona Hz. Hayyul Kayyum muhtaç olduğu ilimleri kendisine bahşetmiştir.

Bu merhalede salik Alem-i Gayb’ dan Şehadet Alemi’ne Allahu Teala’nın izni ile dönmüştür. Böylece kendisine ihsan edilen marifetlerle insanlara faydalı olur. Lazım olan hikmet ve nasihati insanların seviyesine göre, onların anlayacağı derecede söyler. Bu kamilin hali makbul hasletlerdendir.

Onda huzur-i hayret vardır. Bu hayrettir ki “Ya Rabb! Sana olan hayretimi artır” duasi Hz. Sıddık-i Ekber’ den bildirilmektedir. Bu hayret sülukun başlangıcında olan hayret değildir. Bu kamilin sıfatlarındandır.

Bunların sahibi her sözünü tutar sözünden dönmez. Her şeyi yerine koyar adaletten ayrılmaz. Yeri geldiğinde o kadar infak eder,mal verir ki tanıdığı olmayan görse onu israf ediyor zanneder.

Yerini bulmayınca o kadar az verir ki tanımayan bahil ve hasis zanneder.Kendini öven kimseye, vermeye layık değilse bir şey vermez. Kendini kötüleyene ve ihsana uygunsa kendini kötülediği için hakkını vermemezlik etmez. O kerem menbaıdır. Bu güzel haller gönül sahibi olan velilerin şanıdır.

Bu makamın sahibi her halinde vasat haldedir. İfrat ve tefritten uzaktır. Bu vasat yol dile kolaydır ama yapmak zordur. Bu güzel ahlakla sıfatlanmayı herkes arzu eder. Bu sıfatta olanları sever onlardan edeple bahseder. Lakin vasat hal, bu vuslat yolu çok zor olduğundan onunla sıfatlanmış olan azdır.

Zira o, bu makam sahiplerine mahsus bir lütf-i celil ve sıfat-i cemildir. Allahu Teala Hazretleri buyurdular ki: “Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben ona savaş açarım.” 460

Veli kul Allah celle celaluhu’na ibadeti hakkıyla ifa eden ve ibadet arasında isyana düşmeden birbiri ardından ibadet vazifelerini yerine getiren demektir. Bir kimsenin veli olması için hem kulluk vazifesini yerine getirmesi hem günahlardan kaçınması şarttır.

Nasıl peygamberlerin masum olması gerekirse, velilerinde mahfuz olması gerekir. Şeriata bir itirazı olan ise gurura kapılmış durumda ve kendini aldatmaktadır.

Hadiste Allahu Teala’nın harp ilan ederim sözü hakkında el Bakillani şöyle diyor: Burada beliğ bir mecaz vardır. Çünkü Allah’ın sevdiğinden hoşlanmayan Allah celle celaluhu’na muhalefet etmiş olur. Allah celle celaluhu’na muhalefet eden O’nunla karşı karşıya gelir.

Allah kendisiyle karşı karşıya geleni ise helak eder. Ayrıca Allah’ın veli kullarına düşman olanların, Allah’ın kendilerine düşman olmasını gerektirecek bir durum içine düşmesi yani Allah’ın veli kullarını sevmenin Allah’ın sevgisini kazanmaya sebep olduğunu gösterir.

457 Hadis Buhari

458 Fecr Suresi, Ayet 27-30

459 Kalem Suresi, Ayet 4460 Hadis Kudsi, Sahihi Buhari

Kaynak: Marifet-i İlahiyye Tarikat-ı Aliyye sayfa ( 315-316-317-318-319)

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.