REĞAİB GECESİ
Receb Ayı İlk Cuma Gecesi (Regaib Kandili) Faziletleri (perşembe akşamı)
Enes İbni Malik (R.A.)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulüllah (S.A.V.) şöyle buyurmuştur.
“…Recebin ilk cuma gecesinden gafil olmayın, çünkü o, meleklerin kendisine ( rağbet edilecek bol bahşişler, hediyeler ve mükafatlar anlamına gelen ) ‘Reğaib’ ismin verdikleri bir gecedir.O gecenin üçte biri geçince, göklerde ve yerde bir melek bile kalmayıp hepsi Ka’be ve civarında toplanırlar.O anda Allah-u Te’ala onlara bir tecelli ile muttali olarak: ‘Ey Benim meleklerim! Benden dilediğini isteyin’ buyurur. Onlar da ‘Senden dileğimiz, receb orucunu tutanları bağışlamandır’ derler.Allah-u Te’ala da: ‘Muhakkak ben bunu yaptım’ buyurur.”
Receb-i şerifin ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu gece yapılan dua red olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevablar verilir. Recebin ilk cuma gecesi, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kendisinden yaratıldığı temiz ve mübarek nutfenin, babası Abdullah (Radıyallahu Anh)’ın sulbünden annesi Amine (Radıyallahu Anh) validemizin rahmine döküldüğü gece olması hasebiyle de Allah-u Te’ala indinde büyük değer taşımaktadır. Receb Ayı İlk Cuma Gecesi Namazı (Reğaib Namazı ) Enes İbni Malik (R.A.)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulüllah (S.A.V.) şöyle buyurmuştur. “Her kim recebin ilk perşembesini oruçlu geçirir, sonra cuma gecesi olan o gece akşamla yatsı arasında, oniki rekat kılar, her rekatta, bir Fatiha, üç Kadir Suresi, On iki kere de İhlas Suresi okuyup, her iki rekatta selam verirse, Namazı bitirince ,
“Ey Allah’ım! Nebiyy-i Ümmi olan Muhammed’e ve aline salat eyle’diye yetmiş kere bana salat okur, sonra secdeye kapanarak, secdesinde;
“Allah-u Teala bütün noksan sıfatlardan son derece münezzehtir, mukaddestir. Meleklerin ve Ruhun (Cebrail’in) Rabb’idir.” diye yetmiş kere tesbihte bulunur, başını kaldırdıktan sonra, (iki secde arasında otururken) yetmiş kere:
“Ey Rabb’im Bağışla ve acı! (benim günahlarımla ilgili) bildiklerin (e ceza vermek) den geç. Şüphesiz ki, en ulu ve yüce Sensin ancan Sen”der. Sonra ikinci secdeye vararak birinci secdede söylemiş olduğunun benzerini tekrar eder de bitiminde Allah-u Teala’dan muradını isterse, dileği muhakkak yerine getirilir.” kaynak: (Abdulkadir-i Geylani, el-Ğunye 1/330-331, Hafız Muhammed İbni Nasır, Emali İbni’l-Husayn, Meclis No:14, Razin İbni Muaviye, Tecridü’s Sıhah, İbnis Salah, el-Müsacele havle salatir reğaib, sh:14-15, İbni’l-Esir, Cami’u’l-usul, NO:4268, İmamı Gazali, İhyaül-ulum, 1/237, Zebidi, İthafu’s-Sade, 3/422, Ebu Abdillah el-Hubeyşi, Kitabul Bereke No:2856)