Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

44. MEKTUP

0 86
·         Seyyid Nakip Şeyh Ferid el-Buhari’ye göndermiştir
·         Efendimiz’in fazileti; O’na inananların insanların en hayırlısı, yalanlayanların ise insanların en şerlisi olduğu; Peygamber Efendimizin sünnetine uymaya teşvik
Mektubunuz en değerli vakitte elimize ulaştı ve onu mütalaa ile müşerref oldum. Varisi olduğunuzfakr-i Muhammedi172 ve bu­nun sonucu olarak dervişleri sevmeniz ve onlarla irtibat kurmanı­za karşılık Allah’a hamd ve minnet olsun.
Mektubunuzun cevabı olarak, Arap ve acemin en hayırlısı olan yüce ceddinizin faziletine dair rivayet edilen şu birkaç Arap­ça sözden ve bu sözleri uhrevi kurtuluşuma vesile kılmaktan baş­ka ne yazayım bilemiyorum! Ben aslında bu sözlerle onu övmüyo­rum bilakis bu sözleri övmüş oluyorum! En güzel salatlar, en mükemmel selamlar O’na ve ailesine olsun!
                                               Sözlerimle Muhammedi övmedim,
                                                Bilakis onunla sözlerimi övdüm…
            Hatadan korunmuşluk ve başarı Allah’ın yardımıyladır, di­yerek söze başlayalım… Allah’ın Resûlü Muhammed (s.a.v.) Ademoğlunun efendisi173 ve kıyamet günü ümmeti en büyük kala­balığı oluşturan kimsedir.

 

            O, Allah katında öncekilerin ve sonrakilerin en üstünüdür. O kıyamet günü kabri ilk açılacak olan kimsedir.174
 
            O ilk şefaat eden ve şefaati ilk kabul edilendir.175
            Cennetin kapısını ilk defa çalan ve cennetin kapısının kendi­sine ilk olarak açıldığı kimse de O’dur.176
            O kıyamet günü Adem (a.s.) ve ardından gelenlerin altında gölgeleneceği hamd sancağının taşıyıcısıdır.177
            O kendisinin de buyurduğu gibi, “En son gelen bizleriz. Kıya­met günü en önde gelen de biz olacağız. Ben bir söz söylüyorum; bunda gurur yoktur. Ben Allah’ın Habibiyim.178
            Ben peygamberlerin öncüsüyüm. Bundu gurur yoktur. Ben pey­gamberlerin sonuncusuyum, bunda gurur yoktur.179
            Ben Abdulmuttalib’in oğlu Abdullah’ın oğlu Muhammedim. Allah yaratıkları yarattı ve beni onlar içerisinden en hayırlıları arasında kıldı. Sonra onları ikiye ayırdı. Beni onların da en hayırlısı arasında kıldı. Son­ra onları kabile kabile yaptı. Ve onlar arasından beni en hayırlı kabile ara­sında kıldı. Sonra onları ev ev yaptı. Beni onların arasından da en hayırlı evde kıldı. Ben onların ev olarak en hayırlısıyım. Yine kişi olarak ben on­ların en hayırlı kişisiyim,180
            İnsanların diriltildikleri gün ilk dirilecek olan benim. Allah’ın hu­zuruna geldiklerinde insanların öncüsü benim. Sustuklarında onların sözcüsü benim. Mahrum kaldıklarında şefaatçileri benim. Benim, ümit­sizliğe kapıldıklarında onları müjdeleyecek olan! Keremin sancağı ve anahtarları benim elimdedir. Hamd sancağı da o gün benim elimdedir. Ben Allah katında Ademoğlunun en üstünüyüm. Etrafımda saklı inciler gibi bembeyaz bin tane hizmetçi dolaşır.181
            Kıyamet günü peygamberlerin imamı, hatibi ve şefaatçileri olurum. Bunda gurur yok.182
            Eğer Sevgili Peygamberimiz olmasaydı Allah kainatı yarat­maz ve Rab olduğunu açığa çıkarmazdı.183 O, henüz Adem su ve çamur arasındayken peygamberdi.184
                                               Kimin işlerinde öncüsü bu olursa
                                               O günahların esaret bağıyla bağlanmaz.
            Şüphesiz beşeriyetin efendisi olan bunun gibi büyük Pey­gambere inananlar ümmetlerin en hayırlısı olur. Siz insanlar için çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz,”185 ayeti onların kazancı ve hallerini anlatan vesikaları olur. Bu büyük Peygamberi yalanlayanlar ise Ademoğlunun en şerlisi olur.“Bedevi Araplar küfür ve nifak bakımından en şiddetli kimselerdir186 ayeti onların hallerini gös­teren bir belgedir.
            Bu Peygamberin sünnetine ve onun şeriatına uyma nimetine erişen kimse ne kadar bahtiyardır. Bugün onun dininin hak oldu­ğunu kabul etmekle birlikte yapılan küçük bir iş büyük işler me­sabesinde kabul edilir. Bunda bir aldatma söz konusu değildir. Görmüyor musunuz, Ashab-ı Kehf ulaştıkları derecelere sadece bir iyilikleri sayesinde ulaştılar. O da, ısrarcı Allah düşmanlarının istilası sırasında kalplerindeki yakini imanlarının nuruyla Allah düşmanlarından kaçıp hicret etmeleridir.
            Nitekim düşmanın galip geleceği sırada askerin en küçük hareketi, emniyet halinde daha büyük hareketlerin ulaşamayacağı düzeyde bir itibar görür. Bunun gibi Peygamberimiz alemlerin Rabb’ inin habibi olması hasebiyle onun ümmeti de ona uymaları aracılığıyla sevgililer mertebesine erişir. Zira seven kimse bir şa­hısta sevdiğinin şekil ve huylarından bir şey gördüğünde, sevdi­ğinin şekil ve karakterine uyduğu için ister istemez o şahsı da se­ver. O halde peygamberimizin muhaliflerinin halini sen düşün…
                                               Bütün alemlerin önderi Muhammed’dir
                                               Onun düşmanlarının başına toprak ve taş yağsın!
            Eğer zahirde hicret nasip olmazsa en iyi haliyle batini hicreti gözetmek gerekir. Zahirde insanlarla birlikte, iç dünya itibariyle onlardan uzak olmalı. “Umulur ki Allah bundan sonra bir şey ih­das eder”187
            Nevruz mevsimi gelmiş bulunmaktadır. Bu dönemde mem­leket ahalisinin dikkati dağınık ve halleri karışıktır. Eğer Allah’ın iradesi müsaade ederse bu haller geçtikten sonra buluşmak nasip olur. Sözü fazla uzatmak bıkkınlığa yol açabilir. Allah sizleri yüce ceddinizin yolu üzere sabit kılsın. Selam kıyamete değin sizin ve onların üzerine olsun…
172  “Muhammedi fakirlik” ifadesi Peygamber Efendimizin (s.a.v.) fakirliği sevmiş olması ve zühdüne işaret maksadıyla kullanılmış olabilir.
 173  Müslim, Fazail, 2, nr.2278; Tirmizi, nr 3148, 3615; Ebu Davud, nr 4673; İbnu Mace, nr 4358; Ahmed, el-Müsed, nr 2546; İbnu Hibban, nr. 6242, 6475, 6478; Hakim, Müstedre, nr. 4189,4625,4626 
174 Tirmizi, nr. 3616; Darimi, nr. 47. 
175 Müslim, Fazail, 2, nr. 2278; İbnu Hibban, nr. 6478; Beyhaki, Şu’abu’l- îmân, nr.1486, 
176 Ebû Ya’la, el-Müsned, nr. 6621 
177 Tirmizi, nr. 3148, 3610; Ahmed, el-Müsned, nr. 2546; Darimi, nr. 47,52,54; Hâkim, el-müstedrek, nr. 82; et-Taberânî, el-Evsat, nr.3570; el-Kebîr, nr. 1750; Et-Tayâlisî, nr. 2711; Ebu Ya’la, Müsned, nr. 2324 
178 Bu Hadisin benzer bir lafızda rivayeti için bk., Darimi, nr.54 
179 Darimi, nr. 30. Taberani, el-Evsat, nr.170 
180 Tirmizi, nr. 3532, 3607, 3068; Ahmed, Müsned, nr. 1788 
181 Tirmizi, nr. 3610; Dârimî, es-sünen, nr.48; Ebû Ya’lâ, el-Müsned, nr. 160. 
182 Tirmizi, nr.3622; İbnu Mace, nr. 4314; Ahmed, Müsned, nr. 21565.
183 Benzer rivayet için bk.i Darimî, el-Firdevs, nr. 8031. Bk., Keşfü’l hafa, 2/164.
184 Tirmizi, nr. 3609; Ahmed, Müsned, nr. 23260; Buhari, et-Tarih, nr. 1606; Hâkim, el-Müstedrek, nr. 4209; İbnu Ebi Şeybe, nr. 36553; et-Tsberânî, el-Kebîr, nr. 12571, 12646; el-Evsat, nr. 4175.
 185 Âl-i İmran, 110.
186 Tevbe, 97
187 Talak, 1

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.