6. Nefs-i Marziyye
Eğer nefis, bu fikre hizmet ve sıdk ile sebât ve istikamette devamlı olur ve bu sûrette Hakk nezdinde de hâli makbûl bulunursa marziyyedir.
Nefs-i marziyye sahibi, bütün mevcudiyetiyle Hakk’ın emrine ram olur; ibadet ve taatta bulunur; ihlasla itaat edip hizmet görür;Allah celle celaluhu’na sıdk-i sebat ile istikamet üzere ve böylece Cenab-ı Hak kendisinden razı olur.
Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Ey itminana ermiş nefis! Sen Rabbinden, Rabbin de senden razi olarak Rabbine dön! Kullarımın arasına katil ve Cennet’ime gir!” 458
Allahu Teala bu makamda nefs-i natıkadan razı olduğundan ismi marziyye olmuştur. Nitekim Hakk Teala bu nefse “Rabbine razı olmuş ve razı olunmuş olarak dön” kelamıyla hitap etmiştir.
“Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. ” 459
Hataları af, ayıpları örtmek, hüsn-i zan, herkese lutf ve şefkattir.İnsanlari tabiatlarının zulmetlerinden, ruhlarının nurlarını çıkarmak için onlara meyl ve muhabbettir. Lakin bu meyil ve muhabbet-fillahtır. Yani Allah için olduğundan makbuldür.Nefs-i emmare makamında olan meyil ve sevgi gibi değildir.
Onun için bu makamda olan veli görünüşte insanlardan ayrılmaz ama batını kibrit-i ahmer gibi olup misli bulunmaz. Seçilmişlerin seçilmişidir;nur menbai, esrar madeni, sevilmişlerin önderidir. Bu makamda hal ilm-i ilahi dairesindedir.
Makamın sahibi şuhudunda ağyar kalmayıp kalbi, masivadan kurtulmuştur ve Allah’u Teala’nın ve insanların yanında beğenilmiştir.
Kendisi herşeyden razıdır ve onun (muhakkak ki Allahu Teala’nın razı olduklarından razıdır) değeri yüksektir. Bu kamilin seyri anillahtır. Bu makamda ona Hz. Hayyul Kayyum muhtaç olduğu ilimleri kendisine bahşetmiştir.
Onda huzur-i hayret vardır. Bu hayrettir ki “Ya Rabb! Sana olan hayretimi artır” duasi Hz. Sıddık-i Ekber’ den bildirilmektedir. Bu hayret sülukun başlangıcında olan hayret değildir. Bu kamilin sıfatlarındandır.
Bunların sahibi her sözünü tutar sözünden dönmez. Her şeyi yerine koyar adaletten ayrılmaz. Yeri geldiğinde o kadar infak eder,mal verir ki tanıdığı olmayan görse onu israf ediyor zanneder.
Bu makamın sahibi her halinde vasat haldedir. İfrat ve tefritten uzaktır. Bu vasat yol dile kolaydır ama yapmak zordur. Bu güzel ahlakla sıfatlanmayı herkes arzu eder. Bu sıfatta olanları sever onlardan edeple bahseder. Lakin vasat hal, bu vuslat yolu çok zor olduğundan onunla sıfatlanmış olan azdır.
Veli kul Allah celle celaluhu’na ibadeti hakkıyla ifa eden ve ibadet arasında isyana düşmeden birbiri ardından ibadet vazifelerini yerine getiren demektir. Bir kimsenin veli olması için hem kulluk vazifesini yerine getirmesi hem günahlardan kaçınması şarttır.
Hadiste Allahu Teala’nın harp ilan ederim sözü hakkında el Bakillani şöyle diyor: Burada beliğ bir mecaz vardır. Çünkü Allah’ın sevdiğinden hoşlanmayan Allah celle celaluhu’na muhalefet etmiş olur. Allah celle celaluhu’na muhalefet eden O’nunla karşı karşıya gelir.
457 Hadis Buhari
458 Fecr Suresi, Ayet 27-30
459 Kalem Suresi, Ayet 4460 Hadis Kudsi, Sahihi Buhari
Kaynak: Marifet-i İlahiyye Tarikat-ı Aliyye sayfa ( 315-316-317-318-319)