166. MEKTUP
MEVZUU : a) Bu kısa hayata aldanmamak..
b) Çok zikirle kalb marazının (hastalığının) giderilmesine çalışmak..
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla Muhammed Emin’e yazmıştır.
***
Ey Mahdum,
Ne zamana kadar, şefkatli anne gibi, nefsine inleyeceksin?. Ne vakte kadar, onun için gussa gam kadehlerini devireceksin?. Şefkatli kız kardeş gibi onun için gamlara gark olacaksın?.
Uygun düşer ki, her şeyi: ölü, histen ve hareketten hah cemad nev’inden sayasın.
— Sen meyyitsin, onlar dahi meyitlerdir.» (39/30)
Hükmü, bu manada kesindir.
Bu kısa fırsat içinde, çok zikirle kalb marazının izalesi, mühim işlerin en mühimmidir. Bu kısa vakit içinde, manevî illete Celil Rabbı zikirle çare bulmak ne büyük maksadlardandır. En güzel yaklaştırıcı çaredir.
Bir kalb ki, başkası ile alâkalıdır; ondan nasıl hayır gelir?. Bir ruh ki, şerre maildir; emmare olan nefis, ondan daha hayırlı ve daha faziletlidir..
Burada, bizden taleb edilen bütünüyle her şey: Kalbin selâmeti, ruhun halâsı ve safasıdır.. Ancak, bizler gibi kusurlular, ruhun ve kalbin alâkadar olacağı sebeplerin tahsüini düşünmekteyiz.. Bu durumda, asıl maksad nasü elde edilir?. Heyhat! Heyhat!!. Ne yapalım Allah-ü Taâlâ şöyle buyurdu:
— «Allah onlara zulmetmedi; lâkin onlar kendi nefislerine zulmediyorlar.» (3/117)
***
Zahirî zafiyetten ötürü, üzülmemen gerekir. Yüce Allah dilerse., sıhhat ve afiyete tebdil eder..
Bu tarafta, gönlünüzü teşvişe düşürecek herhangi bir şey yoktur.
Bu Fakir’in giydiği elbiselerden istemişsiniz; bir gömlek gönderdim. Neticesini ve semeresini gözeterek onu giymeniz uygundur. Zira, onun bereketi çoktur.
Bir şiir:
Kaybetti kalbindeki marazla uyanan;
Kazandı, özünde keskin nazara dayanan..
Selâm hidayete tabi olana ve Mustafa ile uyuşmayı bırakmayana.. Ona ve âline salâtlar ve selâmlar..