Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

Düğün Yapmanın Adabı ( Düğün Adabı )

0 1.036

Düğünler Nasıl Yapılmalı?
Davet edilen yere girerken çıkarken selam verilmelidir
Düğün sahibi haram olan hediye kabul etmemelidir.
Çalgılı danslı kadın erkek karışık düğünler sünnete aykırıdır.
Düğünler Rabbimizin rızasına Peygamberimizin sünnetine uygun olmalıdır.
Düğünlerde gelinlik giymek.

Düğünler Nasıl Yapılmalı?
  Evlenmek Peygamberimizin (a.s.m.) hem kavlî, hem de fiilî sünnetidir. Bunun için evliliğin bütün safhaları; nişandan nikâha, çeyizden düğüne kadar nasıl olacağı, nasıl yapılacağı, nelere dikkat edilmesi gerektiği bütün teferruatıyla hadislerde bildirilmiştir. Düğün merasimi de evliliğin önemli bir safhasıdır.
Bir hadis-i Şerifte :
“Düğünlerinizi mescitlerde yapınız”
  Yukarda ki hadis-i şerifte  düğünlerde nelere dikkat edilmesi hususunda önemli bir ölçüyü vermektedir. Demek ki, mescidde yapılması yasak olan şeyler düğün merasimlerinde de yasaktır. Diğer bir ifade ile, mescitlerde yapılamayan, düğün salonlarında da yapılmamalı.
Davete icabet etmek (haram mekruh olan şeyler yoksa )  sünnettir.
Davet edilen yer islami ölçüler altında düğün gerçekleştiriyorsa gidilir. bu nasıl olur : kadın erkeğin ayrı bölümlerde olduğu, müzik çalgı aletlerinin çalınmadığı, içki bulunmayan, namahreme dikkat edilen yerlere gibi,
Davet edilen yere girerken çıkarken selam verilmelidir
Bir kimsenin evine misafir giden, eve girerkende çıkarken de selam vermelidir. izin almadan eve girmemelidir. Davet edenler, iki veya daha fazla olursa, en evvel davet edene veya yakın olana gitmelidir.
Meclise, alimlerden salihlerden olan bir gelince, hürmeten ayağa kalkılmalıdır.
düğün sahibi haram olan hediye kabul etmemelidir.
Gerek düğün sahibi, gerekse herhangi bir kimse, haramdan hediye kabul etmemelidir. bir adamın malının çoğu haram değilse, onun hediyesini kabul etmek caizdir.
Düğünler Rabbimizin rızasına Peygamberimizin sünnetine uygun olmalıdır.
  Ayrıca kutsal bir müessese olan aile; günah, hata ve yanlış bir temel üzerine kurulursa, doğacak neslin bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Uygun bir zemine ekilemeyen tohumdan nasıl verimli bir ürün alınamazsa, sünnete aykırı olarak yapılan düğün ve nikâhlardan da sünnete göre yetişecek nesiller beklemek hayal olur.
  Siz Rabbimizin rızasını gözettiğinizden dolayı başkaları için canlı bir örnek oluşturmuş olursunuz. Yoksa, “delidir, ne yaparsa yeridir” sözünde olduğu gibi, “düğündür, ne yapılsa mübahtır” şeklindeki bir yaklaşım ölçüsüz bir harekettir ve kimseye bir faydası yoktur.
   Buna benzer meselelerde baştan sıkı tutulmaz, tavizler verilmeye başlanırsa, “taviz tavizi getirir” sözünde olduğu gibi, her yanlış hareket için bir kılıf ve bahane bulunur, aile hayatı önü alınmaz sıkıntılarla çalkalanır durur.
Düğün esnasında sünnet olanlar nelerdir
1- Düğün programının yeri, şekli, tarzı, muhtevası islamın gerektirdiği şekilde ayarlanmalıdır.
Düğünü aşikare içkisiz def çalmak hariç çalgısız yapmak, kadın erkek karışık olmamasına dikkat etmek,  sünnete uygundur. Düğünde başka çalgı çalmak mekruhtur.
2- Düğünün amacı, evliliği halka duyurmaktan ibârettir. Nitekim Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm: “Evliliğin alâmeti nikâhın îlân edilmesidir.” buyurmuştur.
3- Düğünde yemek vermek sünnettir. Az veya çok ziyafet vermek sünnettir. Resul-i Ekrem (S.A.V.) evlendiği zaman, ziyafet vermiş. Ashab-ı kiramdan olan Abdurrahman İbn Avf’a (R.A.) evlenince,

“Velev bir koyun kesmek sureti ile de olsa ziyafet ver” buyurmuştur.
4- Düğün ziyâfetinde fakîrler ihmal edilmez, muhakkak çağırılır. Düğünde, zenginleri de fakirleri de davet etmelidir. Rasulüllah (S.A.V.) :
“O düğün ziyafeti ne kötü bir ziyafettir ki, zenginler davet edilir de, fakirler mahrum bırakılır” buyurmuştur.
6- Evlenen çiftler tebrik edilir ve hayır duâ edilir.
çalgılı danslı kadın erkek karışık düğünler sünnete aykırıdır.
Bir hadis-i Şerifte :
“Düğünlerinizi mescitlerde yapınız”
Bugünkü düğün salonlarında ise, çalgılı, danslı, kadınlı-erkekli merasimler yapılmaktadır ki, bunun ne sünnette yeri vardır, ne mescitlerde…
İçinde küfür, bidat ve haram ihtiva eden düğünler: Bu tarz yerlere gidilemeyeceği açıktır. Buna misal olarak içki, balo, malayani müzikler ihtiva eden veyahut kadın erkek karışık olduğu düğünlere gidilmemelidir. bu tür düğün ortamlarına girmek hem yabancı kadınlara bakarak gözü harama sokar  düğün ortamında müzik dinlendiği için kulağı harama sokar , bunun için  bu tür düğün ortamlarından kaçınılmalıdır.
içki içilen, çalgı çalınan  düğüne gidilmez
  Düğünde içki, çalgı gibi men olunan şeyler yapılıyorsa, icabet edilmez. Eğer menhiyatı men etmeye gücü yetiyorsa müdahale eder.
   böyle bir davete uygulamaya rıza göstermediğinizi, kabul etmediğinizi, mes’uliyet de alamayacağınızı belirtir, açık tavrınızı bildirirsiniz.
Davet edilen yere izinsiz gidilmez
  Bir hadis-i şerifte şöyle zikredilmiştir:
“Ziyafete davetsiz giden, hırsız gibi girer, yağmacı olarak çıkar”
   Ziyafet sahibi, davetsiz gelenleri de gönül hoşnutluğu ile kabul ediyorsa, izinsiz gitmekte beis yoktur.
Davetliler giderken ev sahibi, misafirlerini kapıya kadar yolcu edilmeli, gidenler de ev sahibinden izin istemeleridirler.
Düğünlerde gelinlik giymek
   herkesin bildiği gibi gelinlik; manto, elbise, pardesü gibi içeride ve dışarıda giyilen alışılmış kıyafetlerden değildir. Belli bir zamanda giyilmek üzere özel olarak hazırlanmış bir kıyafettir. Maksat, gelini daha cazip hale getirmektir. Günaha davetiye çıkarmaktır.
   İslâm bu konuda ‘’ من تشبه بقوم فهو منهم’’ ( Kim bir kavme benzerse o onlardandır.’’ (Ebu davud, libas, 5127) hadis-i şerifini temel prensip olarak kabul eder. Yani eğer insan başka bir din veya millet tarafından kullanılan bir şeyi kullanırken, o din veya millete benzemeye çalışır ve bunu isteyerek yaparsa insanı küfre sokar fetvası verilmiştir.
  Gelinlik denilen elbise ise belli bir zaman dilimi için hazırlanan ve giyilen giyenin daha güzel görünmesini sağlayan genellikle her tarafı açık olan bir elbise olması nazarıyla İslâm’ın istediği ve arzu ettiği tesettürü sağlayamayacağı açık olan bir elbisedir. Zira Ahzab suresi 59 ayetinde ki ‘’cilbab’’ kelimesi müfessirler tarafından evde giyilen elbisenin üstüne giyilen vücudu baştan ayağı örten dış elbise olarak yorumlanmıştır. Dolayısıyla kadınların mahrem yerlerini örten elbisenin dışında sosyal ortama çıkarken diğer bir dış elbisedir. Bundan dolayı gelinlik giymenin ne İslâm yönünden, ne de anane ve gelenek yönünden Müslümanlar ile alakası olamaz.
 kaynak : Mürşid-i Müteehhilin Evlilere Rehber

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.