Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

79. MEKTUP

0 89
79. MEKTUP 

 

  • ·         Cebbâri Hân’a yazılmıştır
  • ·         Şeriatın önceki şeriatları kapsadığını, bu şeriatın gereklerini yerine getirmenin diğer şeriatların gereklerini yerine getirmek olduğu
Allah Sübhânehû ve Teâlâ sizleri Şeriat-ı Mustafa yolu üzerinde istikâmet ve sebatla rızıklandırsın ve tamamen kendisine müteveccih (yönelen) kılsın.
Şurası sabittir ki Hz. Muhammed (s.a.v.), isimlere ve sıfatlara ait tüm kemâlâtı şahsında toplamıştır. O, tüm peygamberlerin mutedil bir zuhur noktasıdır.1 Ona indirilen kitap, diğer peygamberlere indirilen semavî kitapların özetidir. Ona verilen şeriat geçmiş şeriatların özüdür. Bu şeriatın gerektirdiği ameller, diğer şeriatların hatta meleklerin amellerinden seçmedir. Peygamberimize ve tüm peygamberlere salat u selam olsun. Çünkü meleklerin bir kısmı rüku ile, diğer bir kısmı secde ile bazıları da kıyam ile emrolunmuştur.
Geçmiş ümmetler de böyledir; bir ümmet sabah namazıyla emrolunurken diğeri başka bir namazla emrolunmuştur. Bu şeriatta gelen emir ise bütün geçmiş ümmetlerin ve melâike-i mukarrabîn’in amellerinin hulâsasından seçilmiş amelleri yerine getirmekle ilgilidir.
Bu şeriatı tasdik etmek bütün şeriatları tasdik etmek ve bunun gereklerini yerine getirmek tüm şeriatların gereklerini yerine getirmektir. Şüphesiz bu şeriatı kabul edenler en hayırlı ümmettir. Aynı şekilde bu şeriatı yalanlamak bütün şeriatları yalanlamaktır. Bu şeriatın gerektirdikleri ile amel etmeyi terk etmek, tüm sâir şeriatların gereğince amel etmeyi terk demektir.
Aynı şekilde Efendimiz’i (s.a.v.) inkâr etmek isimlerle ve sıfatlarla ilgili olan tüm kemâlâtı inkâr etmektir, O’nu kabul etmek ise tüm bunları kabul etmek anlamına gelir. Dolayısıyla O’nu inkâr edenler ve şeriatını yalanlayanlar en şerli ümmettir. Bu yüzden Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Bedevi Araplar, küfür ve nifakta daha beterdirler.”  (Tevbe: 97)
“Arap olan Muhammed (s.a.v.) iki cihanın efendisidir,
Yazıklar olsun onun kapısında toprak olmak istemeyene!” 

Nimet ve ihsan sahibi Allah’a hamdolsun, sizde şeriata ve onun sahibi Efendimize karşı hüsnüzan ve güzel itikad en güzel şekliyle müşahede edilmektedir. Kötü hal ve davranışlardan pişmanlık duymanız size dâima yardımcı olmuştur. Allah Sübhânehû ve Teâlâ size olan yardımını ve inâyetini artırsın.
Bu duaları havi mektubumuzu size getiren Şeyh Miyân Mustafa, Kâdî Şüreyh’in2 soyundandır. Onun neslinden gelenler bu diyarın büyüklerindendir. Onlar birçok görevde bulundular. Geçimleri ve maddî durumları iyi idi. Kendisi geçim sıkıntısı nedeniyle ordugâha gitmeye karar verdi. Senedleri ve fermanları beraberindedir. Sizin vesilenizle belki bu sıkıntıdan kurtulur da kendisinde bir derlenip toparlanma hali hasıl olur.
Sözü uzatarak başınızı ağrıtmayayım. Adı geçen şahsın, işinin hallolması için yetkili kişilere havale edilmesi gerekmektedir. Bu durum, bir dağınıklık hali yaşayanların derlenip toparlanmasına sebep olabilir. Selam ve Muhabbetle… 

1      Yani tüm peygamberlerin üstünlükleri ve özellikleri Efendimiz’de (s.a.v.) toplanmıştır.
2      Kâdî Şüreyh: Şüreyh b. Hâris b. Kays el-Kûfî  en-Nehaî (ö. 80/699[?]). Tâbi’în devrinin önde gelen fakihlerinden, Küfe Kadısı

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.