Daimi Huzur
Huzura giden yolun ışığı olmak için çalışıyoruz...

21. Beyt

0 185

Risale-i Kudsiyye 21. Beyt

قَمُو اِخْوَانْلَرَه اِجْمَالْ بِر حُجَّتْ ، اُولَه هَمْ اُوقُويَانَه فَيْضِ رَحْمَتْ
 اُولَه سَالِكْلَرَه فَيْضُ و مَحَبَّتْ ، كِيدَه تَشْوِيشْ بُولَه تَشْوِيقُ ورَغْبتْ
 بُورَحْمَتْدَنْ اُوقُو حَقّه كِيدَه لِمْ ، جَمَالِ بَا كَمَالَه سَيْراِيدَلِمْ

“Kamu ihvanlara icmal bir huccet”

“Ola hem okuyana feyz-ü rahmet”

” Ola saliklere feyz-ü muhabbet.”

“Bu rahmetten oku Hakk’a gidelim.”

“Cemali ba kemale seyr idelim.”

“Kamu ihvanlara icmal bir huccet”
“Ola hem okuyana feyz-ü rahmet”
“Ola saliklere feyz-ü muhabbet.”
“Gide teşviş bula teşvik-u rağbet.”” Bu rahmetten oku Hakk’a gidelim.”
“Cemali ba kemale seyr idelim.”Manevi bir heyet Mustafa İsmet Garibullah (kudisse sırruhu)dan bir kitap yazmasını istediler.Dediler ki:

“Kamu ihvanlara icmal bir huccet.”
 “Bütün ihvanlara kısa bir delil.”

Huccet: Delil,demektir.

“Ola hem okuyana feyz-ü rahmet.”
“Bu kitabi kim okursa ona feyz ve rahmet olsun”

Darlandığınız ,feyziniz kaçtığı vakit bu Risale-i Kudsiyyeyi okursanız feyz gelir darlığınız gider Kısa delil ama iş görüyor.Kısa olduğu için insanı yormuyor ama delil olduğu için uzun gibi faideli.
“Kelamın en hayırlısı az olup çoğa delâlet edendir.”ALLAH cemaata göre söyletiyor.

” Ola saliklere feyz-ü muhabbet.”
“ALLAH yolcularına feyz ve muhabbet olsun.”“Gide teşviş bula teşvik-u rağbet.”
“Vesveseler gitsin.Bu kitabı okuyan teşvik ve rağbet bulsun.”Teşviş:Vesvese,
Teşvik:Heves,
Rağbet:Meyl,demektir.Bunu okuyunca insanın içindeki vesveseler gider.İnsanda vesvese olunca dersini yapmakta zorlanır,namazı kılmakta,tesbih çekmekte zorlanır,hatta yaşamasında dahi zorlanır .

İşte bu vesveseler giderilince teşvik (heves) ve rağbet(meyl)bulur.Daha önce ders yapmaktan kaçan salik Risale-i Kudsiyyeyi okuyunca heveslenir.
Nasıl yapacağım diye endişelenirken artık şevkle yapmağa başlar.

“Bu rahmetten oku Hakk’a gidelim.”
“Cemali ba kemale seyr idelim.”

Bu hikmetli kelâm insanı ayıltıyor.

Bir gün bir genç geldi. Bu zamanın zikir zamanı değil cihad zamanı olduğu üzerinde durdu.Bende ona Enfal süresinin şu ayetini okudum:esteizubillah

“Ey Müminler!bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman ,sebat edin ve ALLAH’ı çok zikredin.”(Enfal süresi:45)

Yolunuza devam edin .Öldürülürüz diye kaçmayın.

Enfal 15. ayette de şöyle buyuruluyor

“Ey müminler!Toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkalarınızı çevirmeyin,kaçmayın“(enfal suresi:15)

“Kim böyle bir harp gününde kâfirlere arka çevirip kaçarsa ancak düşmana atılmak için kendini kaçar gibi göstererek aldatmak veya başka bir birliğe katılıp savaşmak için olursa müstesna.Muhakkak ki o (kaçan) ALLAH’ın gazabına uğramıştır.Onun yeri cehennemdir,ne kötü varış yeridir.”(enfal süresi :16)

Cenab-ı Hak bu ayet-i kerimelerde harp esnasında düşman karşısında sebat etmenin
ehemmiyetini beyan buyuruyor.

“Düşman topluluğuyla karşılaştığınızda sebat edin .”emrinden sonra da.

“ALLAH’ı çok zikredin ki ,felâha kavuşanlardan olasınız.” buyuruyor.

Bu ayetleri okuduktan sonra o gence :”Bak Cenab-ı Hak harp esnasında bile zikri bırakmamamızı bize bildirdi”.
dedim. O da bana hak verdi.

Bu gün harp içindeyiz.Nasıl mı?Şöyleki ;Eh-li sünnet vel cemaatın dışında bütün ehli kıble hepsi bizimle kavga ediyor.Peki ne yapacağız ?Daha çok derslerimize çalışacağız .Teheccüd namazı ,İşrak namazı,Kuşluk namazı,Evvabin namazı,kısaca bütün nafile namazlere devam edeceğiz.Biliyorsunuz bir istiğna hali vardır.Yani insanın kendisini ihtiyaçsıs görmesi hali.Tarikatımızın büyükleri bu hâlden çok korkarlar ve ALLAH’a sığınırlardı.
Bizlerde bunun için iki rekkat istiane namazı kılalım.Gece olsa daha iyi olur.Seriatı tarikatı tam yaşayalım.Heves bakımından ,rıza üzere çalışma bakımından bunların artması için ALLAH’tan yardım isteyelim.ALLAH’ın açmayacağı bir şey yok.Namazlarımıza devam edelim .Çünkü ALLAH hevesini aldımı kendi kendine mağlup olursun.Kıbrıs çıkartmasında gemiden çıkan vuruluyor,çıkan vuruluyordu.O zaman bölüğün başındaki kumandan dedi ki, Eskiden atalarımız :”ALLAH ALLAH”diyerek savaşırlardı.

Sizde öyle söyleyin.Onlarda gemiden :”ALLAH ALLAH”diyerek çıktılar.Anlatıklarına göre mermiler başlarından mayıs yağmuru gibi yağıyor fakat onlara isabet etmiyorduNeyin hünerdir bu ?Zikrullahın.Düşmanın önünde ALLAH’ı çok zikretmelidir.Zikrullahı görüyorsunuz değil mi?

Resulullah (sallALLAHu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:

“Size Rabbisini zikredenle, zikretmeyenin misalini vereyim.Rabbisini zikreden diri, zikretmeyen ölüdür.”

Bu hadis-i şerif Buharî’dir .Bundan daha büyük delil olur mu?Yani zikrullahı bırakmayalım ,işler zorlaştıkca çoğaltalım .Siz iyi insanlar arasında olduğunuz için kaymıyorsunuz.Onların arasında kalmak ne güzeldir!

Evlerinize gittiğiniz,de oradakileri de iyilerden yapmaya çalışmanız çok güzeldir.Fakat bunu yapamıyor,ana -babalarınızın yanında kalıyorsanız, onlar ,çevreniz, akrabanız siznle uğraşıyorsa sizde yanlızsanız bir santim dahi geri gitmemeye bakınız.

Size bizim köyün yakınlarında bulunan ırmağın ortasındaki kara kayadan bahs etmiştim .Nerden yuvarlanmışsa yuvarlanmış ırmağın ortasında duruyor.Sular onu yuvarlamak için geliyor, ona çarpıyor,ancak onu yerinden oynatamıyor ,suyun kendisi yarılıp sağından ,solundan gidiyor.

İşte su o kayayı nasıl yuvarlıyamıyorsa bize de fitne selleri yoldan çıkarma selleri çarpsın ama yuvarlıyamasın, yanımızdan geçip gitsin.Böyle olursak bu işi başarırız yoksa kendimiz gideriz.

Okuduğumuz Enfal süresinin 45. ayeti kerimesini unutmayın, ezberleyin.Buhari olan hadis-i şerifide yanına koyun,hazır sermayedir.

Hangi şeyi ezber yapıyorsanız o size birikmiş mal oluyor.

Ondan sonra gelen ayeti kerimede de ne buyuruluyor?

“ALLAH’a ve Resulüne itaat edin.birbirinizle çekişmeyin .Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider.Birde sabırlı olun.Çünkü ALLAH sabredenlerle beraberdir.”Enfal süresi :46)

İnsanları gücendirecek şekilde yaşamamalıyız.Bir birimize tam dayanmalıyız ,hanımlar hanımlara ,erkekler erkeklere.
Birlik sayesinde ALLAH bize acır.Müslümanlar benim ALLAH’ımın kuludur,O’nun emrini yerine getiriyor diye onları sever ve sayarsak ALLAH’da bizi sever.

Bir hadis-i kudsi’de buyuruluyor ki :

“Benim uğrumda benim rızam için bir birini sevenleri,benimde sevmem vacip oldu”.

RABBİM o ahlâkı hepimize fazl-u keremiyle nasip eylesin ‘Amin!

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.